İngiltere’nin Londra’dan sonra en çok turist çeken şehri Manchester, her yıl yaklaşık 1 milyon insanı ağırlıyor. Bu büyük sanayi şehri, belki Londra kadar sofistike ve kozmopolit değil ancak başkentten daha özgün bir ‘İngiliz’ havası olduğu kesin! Üstelik başkentten daha üstün bir yönü de yok değil: Şehrin futbol takımları!
Geçen sezon Manchester United forması giyen Zlatan İbrahimoviç’in geçmiş sezonlardaki bir demecine ithafta bulunmamız gerekirse; Zlatan nasıl Paris’i haritaya koydu, işte Sir Alex Ferguson da Manchester’ı, o ‘haritaya’ altın harflerle kazıdı.
Evet, Manchester United her daim efsane menajerleri ve oyuncularıyla futbol dünyasının yegâne kulüplerinden biri olmuştur. Ancak Sir’ün özellikle 1992’den bu yana kulüp tarihini bambaşka bir yere taşıdığı herkesin malumu. Takımın, Premier League’deki dominasyonu yıllarca sürerken, rakipleri, onlara kafa tutan isimler hep değişti. Tabii Liverpool ile olan rekabeti ayrı bir yere koymak lazım…
Lakin derbi dediğimiz şey, Manchester’da yıllarca sıradan maçlarmış gibi yaşandı. Elbette transferlerde ya da kupa maçlarında futbol tarihine geçecek renkli hikayeler oldu ancak şehrin derbileri, alışık olunanlar kadar ‘sert’ ya da ‘ezeli’ değildi… Ta ki, Manchester City adını tüm dünyaya duyurana kadar!
City, iki şampiyonluk kazandığı yeni dönem içinde kadrosunun görkemine nazaran daha ‘mütevazı’ teknik adamlarla çalışmayı tercih etti. Ancak şimdi, son 8 yılın en iyi iki teknik adamından biri, onlar için şehirde: Pep Guardiola. United’da ise Sir Alex’ten sonrası tam bir tufandı. Onlar da bu sezona, kendilerine yıllarca rakip, hem de ‘sert’ bir rakip olmuş bir menajerle, yani son 8 yılın en iyi iki teknik adamından biriyle anlaşarak başladılar: Jose Mourinho. Yani özetle daha önce aynı ülkede birbirlerine rakip olan son 8 yılın en iyi iki teknik adamı, bu kez aynı şehirde birbirlerine rakip oldular!
Aslında bakarsanız 20 yılı aşan görev süresinden sonra Sir Alex koltuğunu kime devretse uygun olurdu, kesinlikle Pep Guardiola’ya. Felsefeleri birbirine daha uygun görünüyordu ancak koltuk David Moyes’a kısmet oldu ve geçen 3 senede ne Sir’ün mirası kaldı ne de Manchester United’ın bileği bükülmez imajı. 3 senenin sonunda Kırmızı Şeytanlar’ın yüzü, Jose Mourinho ile nihayet menajerden yana gülmüş gibi görünüyor.
Şimdi Manchester derbileri sadece İngiltere’de değil, neredeyse tüm dünyada bu sezonun en çok beklenen karşılaşmaları olacak. Bir de, Mourinho – Guardiola rekabeti işin sadece bir yanı. Karşı tarafta Guardiola’nın dikkat etmesi gereken bir isim daha var: Paul Pogba
Kısacası bu maçlar, bu sezon yerinde deneyimlenmesi gereken 5 üst düzey maçtan biri olacak. Hem içinde bulundurduğu hikayeleriyle hem de futbol kalitesiyle… Üstelikte tam anlamıyla bir futbol şehrini görmek için en güzel fırsatlardan biri. İlk tarih 10 Kasım. Olur da bu fırsatı kaçırırsanız 16 Mart haftasında Old Trafford’da ki maç için koltuğunuzu şimdiden ayırtın. Belki Aguero’nun bir golünü canlı canlı izlersiniz, belki de Mourinho ya da Guardiola’nın gol sevincine şahitlik edersiniz.
Ulusal Futbol Müzesi, stadyum gezileri ve tipik İngiliz publarında geçireceğiniz keyifli saatler de cabası. Maç biletlerinizi de POP Event & Travel’dan güvenle alabileceğinizi söylemeye bile gerek yok…
Ulusal Futbol Müzesi, stadyum gezileri ve tipik İngiliz publarında geçireceğiniz keyifli saatler de cabası. Maç biletlerinizi de POP Event &Travel’dan güvenle alabileceğinizi söylemeye bile gerek yok…
