Mobil Menü Icon
MADRİD GEZİLECEK-YERLER

Barselona Gezilecek Yerler

Malasaña

 

Adını kent tarihinde önemli bir yere sahip olan Manuela Malasaña’dan alan yerleşim, Madrid’de bohem ve yenilikçi yaşam tarzının merkezi olarak kabul ediliyor. Bölge içerisinde değerlendirebileceğiniz birçok alışveriş ve eğlence olanağı bulunuyor. Tarih Müzesi, San Martin Kilisesi, Plaza Del Dos de Mayo, İspanya Kraliyet Fizik ve Doğa Tarihi Akademisi gibi mekânlar Malasaña’nın turistik açıdan popülaritesini pekiştiriyor.

Santiago Bernabeu Stadyumu

 

Real Madrid’in maçlarını oynadığı Santiago Bernabeu Stadyumu, 1947 yılında açılmış. 85.454 oturma kapasitesine sahip stadyum adını, 1943-1978 yılları arasında kulübün başkanlığını yapmış önemli şahsiyetten alıyor. İçerisinde restoranların ve alışveriş bölümlerinin yer aldığı tesisin müze kısmında futbol takımının kazandığı tüm kupa ve ödüller görülebiliyor. Müzeyi ziyaret eden gezginlere ayrıca kulüp tarihi hakkında detaylı bilgiler de veriliyor.

Puerta Del Sol

 

Günümüzdeki şeklini 19. yüzyılda gerçekleştirilen yenileme çalışmaları sonucunda edinen Puerta del Sol, gündelik yaşamı gözlemlemek için ideal noktalardan bir tanesi. Meydanda özellikle Casa de Correos ve hemen karşısındaki “0 Kilometre” levhası oldukça ilgi görüyor. Ülkenin ilk anayasasının ve cumhuriyetin ilan edildiği alanda ilgi çeken diğer eserlerse Ayı ve Çilek Ağacı ile III. Charles heykelleri.

Plaza Mayor 

 

Gösterişli Casa de la Panaderia ile çevrelenmiş ve 9 farklı kapıdan giriş yapılabilen Plaza Mayor, Mimar Juan Gomez de Mora gözetiminde 1617-1620 arasında inşa edilmiş. 17. yüzyıldan beri her yıl büyük boyutlu bir Noel pazarına ev sahipliği yapan meydanın ortasında Pietro Tacca’nın III. Philip heykeli bulunuyor. Çevresinde ise birçok yeme-içme mekânı yer alıyor.

Gran Via

 

Madrid’in en prestijli caddesi konumundaki Gran Via, her yaştan bireyi zengin alışveriş, yeme-içme ve eğlence olanakları sayesinde kendisine çekiyor. Alcalá Caddesi ile İspanya Meydanı arasında uzanan yolu çekici kılan diğer etkense, farklı mimari anlayışlarla inşa edilmiş yapıları barındırıyor olması. Bu yapıların başında çatısında Tanrıça Nike heykeli bulunan Metropolis ve Avrupa’nın ilk gökdeleni olarak anılan Telefonica binaları geliyor.

Conde Duque

 

Kapladığı alan 58 bin metrekareyi aşan Conde Duque, ilk olarak askeri amaçla 1717-1730 yılları arasında inşa edilmiş. Yapı, İtalyan stilinin kabul görmesinden önceki dönemlerde sıklıkla kullanılan Madrid mimarisinin uygulandığı son eser konumunda.  Günümüzde kültür merkezi olarak kullanılan tarihi yapının teşhir salonlarında çeşitli sanat gösterimleri gerçekleştiriliyor.

Prado Museum

 

Kraliçe Isabella’nın emri doğrultusunda 1819 yılında ziyarete açılan Prado Müzesi, İspanyol sanatının farklı dönemleri hakkında bilgi edinmek isteyenler tarafından sıklıkla Madrid gezilecek yerler listelerine dâhil ediliyor. Kültürel tesisin koleksiyonu, 8.600 tablo ve 700’den fazla heykelden oluşuyor. Ayrıca birçok çizimi, oyma baskıyı, parayı ve madalyayı da müzeyi gezerken inceleme fırsatı bulabilirsiniz.

Royal Palace Of Madrid

 

Zarif dış tasarımı ile dikkat çekici bir görünüme sahip olan Madrid Kraliyet Sarayı, V. Philip’in isteği doğrultusunda inşa edilmiş. Yapı içerisinde en yoğun ilgiyi Taç Salonu, Gasparini Odası ve Kraliyet Şapeli çekiyor. Bu bölümler dışında sarayda zaman ayırmaya değer diğer kısımlarda ise 13. yüzyıldan itibaren hanedan üyeleri tarafından kullanılan zırhlar ve silahlar ile Goya, Caravaggio, Luis Morales gibi sanatçıların tabloları sergileniyor.

Plazza De Santa Ana

 

Plaza Mayor ve Puerta del Sol’a yürüyüş mesafesindeki Plaza De Santa Ana, sosyal açıdan oldukça canlı bir yer. 1848’de inşa edilen ve o dönemden beri Huertas Semti’nin merkezi olarak kabul edilen meydan çevresinde çok sayıda tapas barı, teras kafe ve restoran bulunuyor.

DePlaza De San Ildefonso 

 

Malasaña Semti’ndeki Plaza De San Ildefonso’ya sosyalleşmek ve keyifli vakit geçirmek için zaman ayırabilirsiniz. Modern ve yenilikçi havaya sahip mekânlarla çevrili meydanda gastronomi tutkunlarının vazgeçilmezi konumunda, gıda ağırlıklı bir pazar kuruluyor.

Plaza De Cibeles

 

Salamanca ve Retiro semtleri ile kent merkezinin kesiştiği noktada yer alan Plaza De Cibeles, görkemini orta bölümüne 1895 yılında eklenen ve adının kaynağını oluşturan çeşmeye borçlu. Real Madrid taraftarlarının zafer kutlamaları için toplandıkları meydanın çevresinde Kibele Sarayı, İspanya Merkez Bankası, Buenavista Sarayı ve Linares Sarayı gibi ihtişamlı yapılar bulunuyor.

Lavapies

 

Orta Çağ atmosferini hissetmek isteyen birçok gezgin, Madrid’e geldiklerinde soluğu Lavapies’te alıyor. Zira Latin Mahallesi içerisindeki bölge, dar ve labirenti andıran sokaklarında birçok tarihi yapıyı barındırıyor. Geleneksel tarzdaki ürünleri satın alma olanağına sahip olacağınız bölge yeme-içme ve eğlence konusundaysa oldukça geniş bir portföye sahip.

Chamberi

 

Geçtiğimiz 2 yüzyılda aristokratların ikamet etmek için tercih ettikleri Chamberi’yi Madrid kültürüne ve tarihine dair detayları öğrenmek için gezi listenize ekleyebilirsiniz. Bölgede faaliyet gösteren Sorolla ve Geomineral müzelerine ek olarak tarihi Chamberi Metro Durağı içerisinde de birçok değerli kaynak bulunuyor. Sakin bir ortamda soluklanmak istediğinizde Santander Parkı’na gidebilir, karnınız acıktığındaysa Plaza de Olavide’deki tapas barlara uğrayabilirsiniz.

Barrio De Las Letras

 

17. yüzyılda Cervantes, Quevedo, Lope de Vega gibi ünlü isimlerin sakinleri arasında olduğu Barrio De Las Letras, “Edebiyat Mahallesi” adıyla da anılıyor. Tüm sokaklarında İspanyol tarihi, kültürü ve edebiyatına yönelik detayları bulabileceğiniz yerleşimde çeşitli grupların tiyatral performanslarını izlemek için Del Príncipe, De la Pacheca ya da De la Cruz’a gidebilirsiniz.

Checa & Las Salesas

 

Chueca & Las Salesas, Madrid’in modern yüzünü gezginlere yansıtmak konusunda oldukça cömert davranıyor. Chueca Caddesi’nde, gündüz Longoria Sarayı ve Tarih Müzesi gibi mekânları gezdikten sonra gece hareketli eğlence hayatına karışabilirsiniz. Las Salesas’ta ise alışveriş olanaklarını değerlendirip arta kalan vaktinizi Madrid’e özgü lezzetlerin tadına bakmak için kullanabilirsiniz.

Parque Retiro

 

125 hektarlık alanı içerisinde 15 binden fazla ağacın bulunduğu Parque Retiro, 17. yüzyılda kurulmuş. 20. yüzyılda Kral XII. Alfonso’nun emriyle halka açılan parkın tam ortasında, sıcak yaz günlerinde serinlemenizi sağlayacak bir gölet bulunuyor. Sınırları içerisindeki Velazquez ve Cam sarayları çeşitli sergiler için kullanılırken, güllerle kaplı Roselada’da dünyanın halka açık şekilde sergilenen tek şeytan heykeli ziyaretçilerini bekliyor.

Parque Santander

 

Chamberi’de 120 bin metrekarelik alanı kaplayan Parque Santander, II. Isabel Kanalı’nın rezervuar alanlarının birinin üzerine inşa edilmiş. 2007 yılında ziyarete açılan yeşil alana dikilen tüm bitkiler, su tüketimini minimumda tutacak türler arasından seçilmiş. Çeşmelerin süslediği yürüyüş yolları ile oldukça huzur dolu bir görünüm sergileyen parkta spor yapılabilecek alanların sayısı da bir hayli yüksek.

Reina Sofia Museum

 

Picasso’nun ustalık eserlerinden biri olan Guernica başta olmak üzere Dali, Miro ve Juan Gris gibi isimlere ait birçok önemli eseri inceleme fırsatı bulacağınız Reina Sofia Müzesi, Sanat Yolu üzerinde yer alıyor. Müzenin faaliyet gösterdiği yapı, General San Carlos Hastanesi için Francisco Sabatini gözetiminde inşa edilmiş.

Caixa Forum

 

Sanat Yolu’nun üzerindeki 3 ikonik müzeye yakın konumda faaliyetlerini sürdüren Caixa Forum, mimari özelliklerinden dolayı kentin yeni simgeleri arasında sayılıyor. 2 bin metrekareyi aşan bir alana sahip sosyo-kültürel tesis içerisinde 322 kişi kapasiteli bir konferans salonu, büyük boyutlu bir sergi alanı ve çok amaçlı odalar bulunuyor.

Museo Sorolla

 

Chamberi Semti’ni popüler hale getiren kültürel yapılardan biri olan Museo Sorolla’yı ziyaret ederek ünlü ressam Joaquin Sorolla y Bastida’nın eserlerinden oluşan en büyük koleksiyonu inceleme ayrıcalığına sahip olabilirsiniz. Oldukça hoş bir bahçeye de sahip müzeyi, merhum sanatçının eşi kurmuş.

Museo Sorolla

 

Eski dönemlerde mezbaha olarak kullanılan ve Müdeccen stiliyle inşa edilmiş bir dizi binadan oluşan Matadero Madrid, günümüzde kültürel aktivitelere meraklı bireyler tarafından yoğun bir şekilde ziyaret ediliyor. Her biri farklı temaya göre düzenlenen organizasyonlara ev sahipliği yapan bu binalarda, sanatsal ve endüstriyel tasarımlardan oluşan koleksiyonları inceleyebilirsiniz.

En Yeniler

Yukarı Çık