Mobil Menü Icon
EUROLEAGUE FENERBAHCE ANADOLUEFES BERLİN FİNALFOUR TURKİSHAİRLİNES

Avrupa basketbolunu yönetenler kıtanın belli başlı başkentlerinde iyi birer takım olmasını istediler. Onların istediği, tabii ki Londra’nın, Paris’in, Berlin’in ve Madrid’in olduğu bir yapılanmaydı. Ancak İngilizlerin basketbol topunu neredeyse bomba gibi görmesi ve Fransızların kulüpler bazında çok başarılı olmaması, işlerin çok da istendiği gibi gitmemesine yol açtı. Madrid ise Real ile bekleneni her zaman verdi. Peki Almanya? Bu sorunun cevabı için önce biraz daha derine inelim…

 

 

Spor yönetimi alanında markalaşan Almanya, spor pazarlaması konusunda da oldukça becerikli. Bu konudaki meziyetlerini basketbol kulüplerinde de uygulayan Almanlar, yüksek ücretli biletlere rağmen tribünleri doldurmaya, zamanla Avrupa liglerinde kalıcı olmaya başladı. Kasaba nüfusuna sahip ufacık şehirlerdeki takımlar insanların gurur kaynağı ve şehrin en önemli aktivitesi haline geldi. Sporun her dalında olduğu gibi kimliklerini taşıyan göçmen gençleri basketbola da başarılı bir biçimde yönlendiren Almanların, altyapıdan aldıkları güçle futbolda olduğu gibi basketbolda da istikrarlı bir biçimde elit seviyeye çıkması bekleniyor. Yani soruya dönecek olursak; plan ve disiplinin ülkeleşmiş hali Almanya, tabii ki organizasyonun isteklerini uygulamak konusunda hiç isteksiz davranmadı ve Berlin gibi kozmopolit bir şehirde, basketbol çılgınları yaratamasa da Alba Berlin gibi iyi bilinen bir takım çıkardı.

 


 

Turkish Airlines Euroleague’in, organizasyonun kurulduğu 2000 yılından bu yana pek çok format değişikliğine gittiği herkesin malumu. Ve lig, gelecek sene bir kez daha formatında değişiklik yapacak, hem de en köklüsünden. Alışılan formatla oynanacak son sezonu finali ise 12-15 Mayıs tarihlerinde Berlin’de olacak. 14 bin kişilik Mercedenz-Benz Arena, 6 yıl aradan sonra Avrupa basketbolunun devlerine bir kez daha ev sahipliği yapacak.

 

Takımlarımızın Euroleague’de Final Four görmesi pek aşina olduğumuz bir durum değildi. Geçen sezon Anadolu Efes finallerin kapısından dönerken; Fenerbahçe, taraftarlarına unutulmaz bir sene yaşattı. Bu yıl için de beklentilerimiz yüksek. Peki takımınız olsun olmasın, Berlin’de Final Four coşkusunu bir maç bileti ile yaşamak çok güzel olmaz mıydı?

 


 

Sadece Avrupa’nın değil Dünya’nın en çok görülmesi gereken şehirlerinden Berlin’in kendisi, elbette başka bir yazının konusu olacaktır… Ancak Berlin’i bahar aylarının en güzel günlerinde Avrupa’nın dört bir yanından gelecek takımlarına tutku ile bağlı binlerce taraftarla birlikte görmek bugüne dek yaşadığınız en güzel deneyimlerden biri olur. Üstelik başta 2 Dünya Kupası bir de Avrupa Futbol Şampiyonası olmak üzere bugüne dek onlarca spor organizasyonun altından sorunsuz kalkan Almanların ev sahipliğinin ne kadar başarılı olduğunu da tecrübe etmiş olursunuz.

 

2. Dünya Savaşı’nın simge şehirlerinden biri olan Berlin, bir köşesiyle tarih ve kültür, bir köşesiyle şehircilik ve medeniyet, diğer bir köşesiyle sosyal hayat ve alışveriş konusunda, bir turist için oldukça tatmin edici ve cazip bir başkent. Bambaşka bir köşesiyle de biz Türkler için hiç de turist sayılmayacağımız ve bir Final Four bileti sayesinde de keşfetmek için harika bir kent.

 


 

***Final Four’a dair ufak bir anekdot, bizlere bir kez daha “bu yıl neden olmasın” dedirtebilir. Fenerbahçe’nin efsane baş antrenörü Zeljko Obradoviç, 7. Avrupa şampiyonluğunu bundan 7 yıl önce Berlin’de kaldırmıştı.

En Yeniler

Yukarı Çık